Arşiv logosu
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Karasu, Gülsün" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Akut Lenfoblastik Lösemili Çocuklarda Hematopoetik Kök Hücre Nakli: Tek Merkez Deneyimi
    (İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 24.07.2024) Daloglu, Hayriye; Uygun, Vedat; Öztürkmen, Seda; Karasu, Gülsün; Yeşilipek, Akif
    Giriş: Çocuklarda yüksek riskli akut lenfoblastik lösemide (ALL), remisyon sağlandıktan sonra, hematopoetik kök hücre nakli (HKHN) ile kür sa ğlanabilmektedir. Ancak HKHN, nakil ilişkili toksisite ve mortalite riski de taşımaktadır. Çal ışmamızda merkezimizde ALL nedeniyle HKHN uygulanmış hastaların uzun süreli sağ kalım sonuçları sunulmuştur. Gereç ve Yöntem: ALL tanısı ile HKHN uygulanmış 135 hastanın klinik verileri retrospektif olarak incelendi. TR1 ve TR2 ́de olan hastalara ilk kez uygulanan nakiller tarandı, refrakter hastalar çal ışmaya alınmadı. Nakil sonrası toksisite, enfeksiyon ve graft versus host hastalığı (GVHH) açısından komplikasyonlar ve sağkalım kaydedildi. Bulgular: Hastaların 86’sına busulfan (BU) ve 49’una total vücut ışınlaması (TBI) içeren hazırlık rejimi uygulandı. Hastaların %47 ́sinde ağır mukozit görüldü ve bu durum TBI alanlarda daha sık saptandı. Gram pozitif ve negatif enfeksiyonlarla eşit sıklıkta karşılaşılırken, hastaların %30’unda viral enfeksiyonlar saptandı. Yüksek evre GVHH açısından bakıldığında, sırasıyla %26 ve %24 hastada yüksek evre akut GVHH (evre3-4) ve kronik GVHH (orta- ağır) gözlendi. HKHN sonrası ortanca 19 ay izlem sürecinde 26 hastanın öldüğü (%19) ve 33 hastada (%24) ortanca 5 ayda relaps geliştiği görüldü. Tüm sağkalım (OS) (7 yıllık) %78.4, olaysız sağkalım (EFS) %62.3 olarak saptandı (OS TR1 için %90.1, TR2 için %70.4 (p=0.02); EFS TR1 için %80.3, TR2 için %50.8 (p<0.01)). Sonuç: Çalışmamız, pediatrik ALL hastalarında TR1 ve TR2 ́de uygulanan HKHN sonrası sağkalımın, donör tipinden bağımsız olarak, literatür ile kar şılaştırıldığında sadece kemoterapi ile tedavi edilmiş hastalara oranla daha iyi olduğunu ve nakil sonrası komplikasyonlar aç ısından kabul edilebilir bir toksisite ile sonuçlandığını göstermektedir. TR2 ́de TR1 ́e göre sa ğkalımın daha düşük olması nedeniyle, sa ğkalımı arttırmak için, seçilmiş hasta gruplarına minimal kal ıntı hastalığı ve donör durumuna bağlı olarak endikasyonların belirlenmesi ve daha erken HKHN uygulanması önerilebilir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Epstein?Barr virus?related lymphoproliferative disorders in T?cell repleted haploidentical transplantation with post?transplant cyclophosphamide
    (Springer Link, 2021) Uygun, Vedat; Özsan, Nazan; Daloğlu, Hayriye; Öztürkmen, Seda; Yalçın, Koray; Karasu, Gülsün; Yeşilipek, Akif
    EBV-associated lymphoproliferative disorders (LPDs) are common in hematopoietic stem cell transplantation (HSCT) with T-cell-depleted grafts, but are extremely rare in HSCT patients with T-cell-replete grafts with post-transplant cyclophosphamide (PTCy). Here we present the cases of two pediatric patients who developed EBV-related LPD after T-cell-replete haplo-HSCT with PTCy. One of these is the first reported case of EBV-positive mucocutaneous ulcer (EBVMCU) developing after PTCy. EBV-related diseases are rare in T-cell-replete haplo-HSCT patients with PTCy. However, in patients with risk factors, it is reasonable to screen for EBV viremia for LPD.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Navigating hope and complexity: Turkish parents’ experiences with savior siblings
    (Galenos publishing house, 2025) Eker, İbrahim; Çevik Özdemir, Hamide Nur; Yılmaz, Fırat; Yeşilipek, Akif; Küpesiz, Alphan; Uygun, Vedat; Karasu, Gülsün; Tayfun Küpesiz, Funda; Gürsel, Orhan; Kuşkonmaz, Barış; Aksoylar, Serap; Visal Okur, Fatma; Karakükcü, Musa; Adaklı Aksoy, Başak; Tüfekçi, Özlem; Kaya, Zühre; Malbora, Barış; Kürekçi, Ahmet Emin; Antmen, Ali Bülent
    Objective: Preimplantation genetic diagnosis (PGD) with human leukocyte antigen (HLA) typing represents a significant advancement in treating inherited hematological disorders, particularly thalassemia major. This technology enables the birth of healthy children who can serve as compatible stem cell donors for their affected siblings. T & uuml;rkiye is a world leader in both PGD+HLA typing technology and hematopoietic stem cell transplantation (HSCT) from savior siblings born through PGD+HLAtyping.Thisstudy investigated the experiences of Turkish parents who underwent successful savior sibling procedures using PGD+HLA typing and then successful HSCT from the savior sibling for the treatment of the child with thalassemia major. We aimed to understand the medical, psychological, and sociocultural dimensions of this complex process within the Turkish healthcare context. Materials and Methods: A qualitative study was undertaken using a descriptive phenomenological approach. In-depth interviews were conducted with parents from 16 families who had successfully completed PGD+HLA matching and subsequent stem cell transplantation processes from the savior sibling to the child with thalassemia. Data were analyzed using Colaizzi's seven-step method and MAXQDA 20.0 software. Results: The analysis revealed six main themes: disease stage, treatment, recovery process, social/family, support systems, and recommendations. Parents reported significant emotional challenges but demonstrated unexpected resilience. Religious and cultural factors played nuanced roles, with most parents viewing the process as compatible with their beliefs. Economic burdens, prolonged hospitalizations, and geographical access to treatment centers emerged as key challenges. Extended family support and professional healthcare guidance were identified as crucial support mechanisms. Conclusion: This study highlights the complex interplay between advanced medical technologies and traditional values in Turkish society. The findings emphasize the need for comprehensive and culturally sensitive support systems and long-term follow-up for families. The results suggest the value of implementing multidisciplinary care teams and developing specialized support programs for families undergoing savior sibling procedures.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Pearson syndrome in a child transplanted for diamond-blackfan anemia
    (Sociedad Argentina de Pediatria, 2021) Uygun, Vedat; Daloğlu, Hayriye; Öztürkmen, Seda; Karasu, Gülsün; Yeşilipek, Akif
    Pearson syndrome (PS), shares a number of overlapping features with Diamond-Blackfan anemia (DBA), including early onset of severe anemia, making differential diagnosis important. Differential diagnosis of DBA and PS is critical, since those with DBA may respond to treatment with steroids, may undergo remission, or may benefit from hematopoietic stem cell transplantation (HSCT). However, patients with PS have a different prognosis, with a very high risk of developing acidosis, metabolic problems, and pancreatic dysfunction, and a shorter life expectancy than those with DBA. Here we present a patient who underwent HSCT for DBA but was subsequently diagnosed with PS after developing some complications.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Talasemi Majör Hastalarında Hematopoetik Kök Hücre Nakli Uzun Dönem Sağkalım Sonuçları
    (2023) Daloğlu, Hayriye; Uygun, Vedat; Öztürkmen, Seda; Yalçın, Koray; Çelen, Suna; Karasu, Gülsün; Yeşilipek, Akif
    Amaç: Günümüzde talasemi majör (TM) hastalarında en önemli sorun transfüzyonların neden olduğu demir yükü ve bunun doğurduğu komplikasyonlardır. Bu durumun günümüzde kabul edilen tek küratif tedavi seçeneği hematopoetik kök hücre nakli (HKHN)’dir. Çalışmamızda, TM nedeniyle akraba ve akraba dışı donörden merkezimizde HKHN uygulanmış hastalarımızın uzun dönem sağkalım sonuçları ve kronik graft versus host hastalığı (kGVHH) değerlendirilmiştir. Hastalar ve Yöntem: TM tanısı ile HKHN uygulanmış 378 hastanın klinik verileri retrospektif olarak incelendi. Tüm hastalara busulfan içeren myeloablatif hazırlama rejimi ve ATG uygulandı. Nakil öncesi ve sonrası nakil ilişkili veriler değerlendirildi ve tüm sağkalım (OS), talasemisiz sağkalım (TS), talasemi ve kGVHH´siz sağkalım (TGS) belirlendi. Bulgular: Ortanca 79 ay izlenen hastaların ikisinde primer greft rejeksiyonu, 22´sinde sekonder greft rejeksiyonu gelişti. Son kontrol tarihlerine göre, hastaların %92.9´unun ya tam kimerik ya da transfüzyon ihtiyacı olmadan stabil miksed kimerizm ile izlendiği saptandı. HKHN sonrası 15 hasta ölürken, sağ kalan 363 hastanın 25’inde kGVHH bulguları gelişti ancak 17´si izlemde düzeldi. Yedi yıllık OS, TS ve TGS sırası ile %95.9, %89.5 ve %87.1 olarak saptandı. Sonuç: Talasemi majör hastalarında, tam uyumlu donör varlığında nakil sonrası yaşam kalitesi de göz önünde bulundurularak organ hasarı gelişmeden, mümkün olan en erken dönemde HKHN uygulanmalıdır.

| İstinye Üniversitesi | Kütüphane | Açık Bilim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İstinye Üniversitesi, İstanbul, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim