Yazar "Özdemir, Nihal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Adolescent Acute Lymphoblastic Leukemia: A Retrospective Single-Center Experience(İstanbul Üniversitesi, 12.09.2024) Uysalol, Ezgi Paslı; Bayram, Cengiz; Özdemir, Nihal; Tekgündüz, Sibel Akpınar; Aydoğan, Gönül; Ayçiçek, AliObjective: Acute lymphoblastic leukemia (ALL) is one of the most common malignant diseases in children. This study aimed to determine the clinical and prognostic characteristics of adolescent patients with ALL aged 15–18 years who were followed up in our center. Materials and Methods: The clinical and laboratory characteristics, treatment responses, and survival and relapse rates of adolescent patients with ALL were retrospectively analyzed Results: The majority of patients were male. The median age of patients was 16 (range 15–17.9) years. About 36% and 74% of patients were diagnosed with T- and B-cell ALLs, respectively. Then, 32% of patients were stratified in the high-risk group. BCR/ABL t (9;22) positivity was detected in one patient. Recurrence was observed in 6 of 31 patients after completing the treatment. The estimated survival rate in the high-risk group at 32 months was 58%. Conclusion: Ihe prognosis and outcomes of ALL in adolescent and young adult patients are poor compared to younger age groups. Future clinical trials and advance in chemotherapeutic protocols in this age group will help increase the treatment success rates.Öğe Çocukluk Çağı Akut Miyeloid Lösemisinde Tedavi Sonuçları: Tek Merkez Deneyimi(Tuba Yıldırım, 28.08.2024) Arslantaş, Esra; Aycicek, Ali; Karagenç, Ayşe Özkan; Tekgunduz, Sıbel Akpınar; Yıldırgan, Duygu Özkorucu; Tahtakesen, Tuba Nur; Kacar, Ayse Gonca; Hançerli, Özgü Özkul; Bayram, Cengiz; Özdemir, NihalAmaç: Bu çalışmanın amacı, akut miyeloid lösemi (AML) tanısı almış çocuk hastaların klinik özellikleri, tedavi sonuçları ve sağkalımlarını sunmaktır. Hastalar ve Yöntem: Çalışmaya 2016-2023 yılları arasında AML tanısı ile tedavi edilmiş 0-18 yaş aralığındaki 65 hasta (erkek/kız: 1.7) dâhil edilmiştir. Hastaların demografik özellikleri, klinik ve laboratuvar bulguları ve tedavi sonuçları geriye dönük olarak incelenmiştir. İstatiksel yöntem olarak SPSS kullanılmıştır. Bulgular: Ortanca tanı yaşı 7.7 yıldı (aralık= 0.9-17.2). Hastalar ortanca 21.5 ay (aralık= 0.7-89) takip edildi. En sık izlenen AML alt tipi AML M4 ve AML M2 (%25 ve %23) iken, AML M3 sıklığı %14 tespit edildi. Sekiz hastada (%12) nüks etme görüldü, nükse kadar geçen ortanca süre 13.8 ay (aralık 4.1-28.3) olarak saptandı. İki yıllık genel sağkalım (GS) ve olaysız sağkalım (OS) sırasıyla %71 ± 6.3 ve %67 ± 6.2 iken, standart, orta ve yüksek risk grupları için GS ve OS sırasıyla %95, %74, %40 ve %95, %74 ve %20 bulundu (p< 0.001 ve p< 0.001). Tanı anındaki beyaz küre (BK) sayısının (≥50000/mm³) ve yaşın GS’ye ve OS’ye etkisi yoktu (p= 0.492, p= 0.530 ve p= 0.840, p= 0.634). Sonuç: Takip süresi içinde GS ve OS oranları gelişmiş ülke verilerine yakındır. Sağkalım üzerinde risk grubu etkinken, yaş ve tanı anı BK sayısı etkisiz bulunmuştur. Standart risk grubunda sağkalım sonuçları iyi iken, özellikle yüksek risk grubunda sağkalım oranlarında belirgin düşüş dikkat çekmektedir.Öğe Orak Hücreli Anemi: Geriye Dönük Tek Merkez Deneyimi(2023) Özdemir, Nihal; Kılıç, Mehmet Akif; Aydoğan, Gönül; Bayram, Cengiz; Akpınar Tekgündüz, Sibel; Hacısalihoğlu, Şadan; Terzi, ÖzlemAmaç: Orak hücreli aneminin klinik belirtileri yaşamın erken dönemlerinde ortaya çıkar ve çeşitli genetik ve çevresel faktörler sebebiyle değişkenlik gösterir. Çalışmamızda orak hücreli anemili çocuk hastaların demografik, klinik ve prognostik özelliklerini değerlendirmeyi amaçladık. Hastalar ve Yöntem: Orak hücreli anemili hastaların klinik ve laboratuvar özellikleri retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Çalışmaya ortanca yaşı 12 (8-150) ay olan toplam 15 hasta dahil edildi. Hastaların çoğunluğu erkekti. Hastaların %60’ında aile öyküsü vardı. Tanı anında HbS medyan değeri %62.1 (37- 84.8) idi. Hastalarımızın komplikasyonlarının büyük kısmını ağrılı krizler oluşturuyordu. Sonuç: Gelecekteki klinik çalışmalar, orak hücreli anemili çocuklarda morbidite ve mortalite oranlarının azalmasına katkıda bulunacaktır.